gayrimenkul ve imar hukukuHaberlerHukukçular, apartman ve site aidatlarına ilişkin bilinmesi gerekenleri anlattı.

17/01/2025
https://www.aliyuksel-hilmiozalp.av.tr/wp-content/uploads/2025/01/WhatsApp-Image-2025-01-17-at-10.46.29-1280x1347.jpeg
Gayrimenkul hukuku uzmanları ve tüketici dernekleri, apartman ve site aidat rakamlarının genel kurulda yetki almadan artırılamayacağını belirterek, kat maliklerinin aidatlar konusunda neler yapabileceklerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

Anadolu Ajans’a konuşan Av. Ali YÜKSEL’ in açıklamalarını ve haberin tamamını aşağıda ki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/hukukcular-apartman-ve-site-aidatlarina-iliskin-bilinmesi-gerekenleri-anlatti/3452285#

“Malik ve kiracının sorumlu olduğu kısımlar belirtilmezse genel kurul iptal ettirilebilir”

 

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel de apartman ve site aidatlarında bazı hatalı uygulamalar yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Kapıcı, yönetici, güvenlik, ısınma, su veya diğer giderlerde asgari ücret artışı veya enflasyon oranında bir artış zorunluluğu varmış gibi algı oluşmuştur. Böyle bir mecburiyet yoktur. Geçen yıl yapılan işletme projesi ve bütçe yeterli gelmiş ve mevcut hesaplanan giderler de artmayacak ise artışa gerek bulunmamaktadır. Örneğin personel sayısı azalmışsa, geçen seneki bütçedeki bazı tadilat, imalat veya işler olmayacaksa, bütçe düşebilir, bu da aidatlara yansımalıdır ancak maliyet artmışsa o oranda bütçe güncellemesi yapılmalıdır.”

“Kira kontratlarına yazılan ‘tüm giderler kiracı tarafından ödenir’ hükmü geçerli değildir”

 

Ali Yüksel, bu konudaki başka bir hatalı uygulamaya işaret ederek, şu bilgileri verdi:

“Malik ve kiracının sorumlu olduğu kısımların aidatın belirlendiği karar ve işletme projesinde açıkça yer almaması hatalı bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Buna aykırı uygulama mahkemece iptal edilebilecektir. Apartman ve site aidatlarında malik ve kiracıların durumunu ayırmak gerekiyor. Site ve apartmanlarda aidatları belirlerken yönetim planındaki ilkelere, burada hüküm yoksa Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. ve 32. maddelerindeki ilkelere göre tespit edilir. Ancak uygulamada yönetim ve maliklerin dikkatinden kaçan bir konu; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun aidat ve gider hükümleridir. Borçlar Kanunu 303, 313 ve 317. maddeleri dikkate alınmadan yapılan işletme projesi ve alınan genel kurul kararları iptal edilebilir. Malikler ana yapı ve bağımsız bölümün giderlerinden sorumludur. Ancak kiraya vermişse, kiralanan yerin yan giderleri kiracıya aittir.”

Yüksel, kiracının temizlik, ısınma, bakım, aydınlatma ve su gibi giderlerden sorumlu olduğunu, bu hükümleri dikkate almayan işletme projesinin mahkemece iptal edilebileceğini kaydederek, “Kira kontratlarına ‘tüm aidat ve giderlerin kiracı tarafından ödeneceği’ yazılsa da bu hüküm geçerli değildir. Kiracı ancak Kat Mülkiyeti Kanunu ve Borçlar Kanunu çerçevesinde ‘bağımsız bölümü kullanırken gerekli olan işlem ve harcamaların gideri’ olarak tanımlanabilecek giderlerden sorumludur. Demirbaş ve kalıcı tesisat gideri kiracıya yüklenemez.” ifadelerini kullandı.

Tutanağa itiraz şerh olarak yazdırılmazsa dava hakkı düşer”

 

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel, kira kontratlarında hangi giderin kiracıya ait olduğunun kanuna uygun olarak yazılması gerektiğini belirterek, diğer bir sorunun da merkezi sistemle ısınan sitelerde ortaya çıktığını söyledi.

Merkezi sistemle ısıtılan binalarda, dairelerde ısı ölçerin kullanılması gerektiğini, toplam harcanan ısının yüzde 70’inin bağımsız bölümlerden alınacağını, kalan kısmın ortak alanlar için hesaplanacağını anlatan Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kat malikleri kurulunun aidat belirleme kararına karşı, toplantıya katılan malik eğer karara katılmıyorsa, tutanağın altına itirazını şerh olarak yazdırmazsa dava hakkı düşecektir. Toplantıda olmayan malik ise kararı öğrendikten sonra 1 ay içinde dava açmalıdır. Kiracının aidata ilişkin itiraz ve dava hakkı bulunmamaktadır. Site ve apartman yöneticiliği meslek olarak tanımlanıp sertifikaya bağlanması bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bu işi yapan şirketlerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bir sistemle izlenmesi, eğitilmesi ve denetlenmesi bu konularda vatandaşların mağdur olmasını engelleyecektir.”

……..

 

Paylaş
Paylaş